O birazdan burada olacak.
- He will be here soon.
Birazdan yemek yiyeceğiz.
- We'll be eating soon.
Kısa süre içinde bir çözüm bulmamız gerekiyor.
- We need to find a solution soon.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
- We need to chat soon.
Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
- As they didn't know the way, they soon got lost.
Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.
- If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.
O yakında hastaneden ayrılacak.
- She will leave the hospital soon.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will be forty soon.
Niçin bana onun burada olduğunu söylemedin? Olabildiğince erkenden bilmem gerekiyordu.
- Why didn't you tell me he was here? I had to know as soon as possible!
Bar biraz sonra kapanıyor.
- The bar is closing soon.
Ses biraz sonra kayboldu.
- Soon the sound died away.
Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı.
- The news that the school had been burned down soon spread though the town.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
- The beautiful color of the sky soon faded away.
Tom'un yakın zamanda hapishaneden çıkacağı olası değil.
- It's unlikely that Tom will get out of prison anytime soon.
Yakın zamanda Boston'a geri gidecek misin?
- Are you going back to Boston anytime soon?
Aptal parasını çabuk harcar.
- A fool and his money are soon parted.
Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
- The summer vacation has come to an end too soon.
Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
- You must help her, and soon!
Sana çabucak cevap vermediğim için üzgünüm.
- I'm sorry I didn't reply to you sooner.
... as soon as a ...
... So as soon as we found out that the Benghazi consulate was being overrun, I was on the ...