Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
- I'm beginning to miss my girlfriend.
Tom'u özlemeyecek misin?
- Aren't you going to miss Tom?
Ben uçuşumu kaçırmak istemiyorum.
- I don't want to miss my flight.
Uçuşu kaçırmak istemiyorum.
- I don't want to miss the flight.
Seni özlemek istemiyorum.
- I don't want to miss you.
Bomba hedefi ıskaladı.
- The bomb missed its target.
Ok hedefini ıskaladı.
- The arrow missed its target.
Polis kayıp çocuğu aramaktan vazgeçti.
- The police have given up looking for the missing child.
Bütün köylüler kayıp bir kediyi aramak için dağlara gittiler.
- All the villagers went into the mountains to look for a missing cat.
Bay Peter Blake çevre değişikliğini gözlemek için bir görevdeyken 2001 yılında Amazon nehrinde korsanlar tarafından feci şekilde öldürüldü.
- Sir Peter Blake was tragically killed by pirates on the Amazon river in 2001 as he was on a mission to monitor environment change.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
- But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.
- Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.
Bu tür hatayı gözden kaçırmak çok kolaydır.
- It's very easy to miss this kind of mistake.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
- It's an honor to meet you, miss.
Hepimiz seni özledik.
- We all have missed you.
Hepimiz seni özledik.
- We've all missed you.
Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
- Miss Thomas teaches us history.
Bayan White herkes tarafından sevilir.
- Miss White is liked by everyone.
Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
- I'm beginning to miss my girlfriend.
Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.
- I really miss my girlfriend.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
- It's an honor to meet you, miss.
Sanırım hanıma ev almalıyım.
- I guess I should get home to the missus.
Excuse me Miss, Donny’s been pinching my pencils again.
I missed the plane!.
You may sit here, Miss Jones.
Joe missed the meeting this morning.
... I'm going to miss my speech. ...
... you miss, like, the discovery of this crime scene. And then, you know, the -- the, like, ...