Sadece az önce başladık.
- We've only just begun.
Sadece az önce geldim.
- I've only just arrived.
Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
- Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
- Layla's nightmare was only just beginning.
Tom son dönemlerde şişmanladı.
- Tom has put on weight recently.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Son zamanlarda tembelleştim.
- I've been sluggish recently.
Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
- He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi.
- He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently, I moved to a new apartment.
Geçenlerde Tom'a kanser olduğu söylendi.
- Tom was told he had cancer just recently.
Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı.
- Tom did some work for me recently.
Son günlerde Fransa'dan döndü.
- He has recently returned from France.
Yakınlarda Tom'la konuştun mu?
- Have you talked to Tom recently?
Yakınlarda aynaya baktınız mı?
- Have you looked in a mirror recently?
Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.
- I haven't been in contact with Mr. Smith recently.
Tom ve Mary çok yakın zamanda evlendiler.
- Tom and Mary got married very recently.
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
- We have recently discussed this problem.
I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.
I got 51%, so only just passed the exam.