No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
- Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
Tom thought that Mary would make a good bounty hunter.
- Tom Mary'nin iyi bir kelle avcısı olacağını söyledi.
The king was a great huntsman.
- Kral büyük bir avcıydı.
I want to be a storm chaser.
- Bir fırtına avcısı olmak istiyorum.
Did you see the shooter's face?
- Avcının yüzünü gördün mü?
Everybody knows that old trapper.
- Herkes eski avcıyı bilir.
The Sacramento Chronicle writes frequently about that old trapper.
- The Sacramento Chronicle sık sık o yaşlı avcı hakkında yazar.
The hunter put ammunition in the gun.
- Avcı silaha cephane koydu.
Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
- Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
His favourite pastimes were hunting and golf.
- Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler avcı kuşlardır.
The fighter plane released its bombs.
- Avcı uçağı bombalarını bıraktı.
These poachers must be caught.
- Bu kaçak avcılar yakalanmalı.
Rhinos are killed by poachers for their horns.
- Gergedanlar, boynuzları için kaçak avcılar tarafından öldürüldü.