not hostile; as, a friendly power or state

listen to the pronunciation of not hostile; as, a friendly power or state
İngilizce - Türkçe

not hostile; as, a friendly power or state teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

friendly
{s} arkadaş canlısı

Son derece arkadaş canlısıdır. - He is extremely friendly.

Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır. - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.

friendly
{s} cana yakın

Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır. - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.

Ken cana yakın bir kişi gibi görünüyor. - Ken seems to be a friendly person.

friendly
dostça

Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık. - We had a friendly talk with the gentleman.

Onunla dostça ilişkiler içindedir. - He is on friendly terms with her.

friendly
kanı sıcak
friendly
hayırhah
friendly
yakınlık göstermek
friendly
yardıma hazır
friendly
babacan
friendly
doştça
friendly
yardımsever
friendly
dost

Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık. - We had a friendly talk with the gentleman.

Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor. - Ken appears to be a friendly person.

friendly
içten
friendly
{s} arkadaşça; dostça
friendly
dostu

Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar. - They claim that all their products are environmentally friendly.

Bu ev çevre dostudur. - This house is environmentally friendly.

friendly
eğlence kabilinden müsait
friendly
{s} samimi

Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı. - The new president was a warm and friendly man.

O sıcak, samimi bir toplantı oldu. - It was a warm, friendly meeting.

friendly
dostluk maç
friendly
dostluk maçı
İngilizce - İngilizce
friendly
not hostile; as, a friendly power or state