Tom hemen hemen her türlü aracı sürebilir.
- Tom can drive almost any kind of vehicle.
Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar.
- Tom and Mary almost always play tennis after school.
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
- They are more or less the same size.
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı bedendeler.
- Tom and Mary are more or less the same size.
O az çok benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Onun sorunlarını az çok anlıyor.
- He understands her problems more or less.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
- Dogs breathe approximately 30 times a minute.
O yaklaşık olarak üç saat sürecek.
- It'll take approximately three hours.
O neredeyse ölüyordu.
- She almost passed out.
Kylie Minogue için neredeyse ağlıyordum.
- I was almost crying for Kylie Minogue.
Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
- The novel has sold almost 20,000 copies.
Tom adeta bir kız gibi gözüküyor.
- Tom almost looks like a girl.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
- That's more or less all I can say at the moment.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
- He understands more or less his problems.
O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum.
- I almost believed what Tom said.
Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
- Tom almost got hit by a car.
I've more or less guaranteed myself a top mark in my final exams.
The sporophyte foot is also characteristic: it is very broad and more or less lenticular or disciform, as broad or broader than the calyptra stalk , and is sessile on the calyptra base.
... Fleming found Penicillin more or less by accident as a mold. Jenner found the Small ...
... leading finance figure at the moment but actually that's more or less true or ...