karşılığında

listen to the pronunciation of karşılığında
Türkçe - İngilizce
in return (for sth)
on condition that
in reply to
in return

I took him out to dinner in return for his help. - Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.

In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you. - Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.

for

Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work. - Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.

I bought him a drink in return for his help. - Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.

back
in exchange for
in return for

In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you. - Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.

I took him out to dinner in return for his help. - Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.

in return for something
consideration
karşılık
response
karşılık
provision
karşılık
counterpart
karşılık
equivalent

A kilo of ketchup is equivalent to two kilos of tomatoes. - Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.

karşılık
reply

Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply. - Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.

karşılık
response, reaction; answer, response, reply, acknowledgement; reciprocity; equivalent, counterpart; recompense, compensation, allowance; reward, consideration
karşılık
{i} counter

He countered their proposal with a surprising suggestion. - O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.

karşılık
payoff
karşılık
remuneration
karşılık
{i} reward
karşılık
(Bilgisayar) feedback
karşılık
(Kanun) reserve
karşılık
(Ticaret) rejoinder
karşılık
(Ticaret) collateral
karşılık
price
karşılık
comeback
karşılık
(Ticaret) request
karşılık
(Havacılık) in turn
karşılık
quid pro quo
karşılık
cash cover
karşılık
retribution
karşılık
answerback
karşılık
repayment
karşılık
retort

He retorted immediately. - O, derhal karşılık verdi.

karşılık
redress
karşılık
riposte
karşılık
consideration
karşılık
reciprocation
bunun karşılığında
(Konuşma Dili) over against
faiz karşılığında ödünç para vermek
(Hukuk) loan
fatura karşılığında
against invoice
imza karşılığında
by signing
imza karşılığında
by signature
karşılık
opposite, contrary
karşılık
return

What does Tom want in return? - Tom karşılık olarak ne istiyor.

I only wish I could return the favor. - Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.

karşılık
(Hukuk) set-off, counterpart
karşılık
response, reply
karşılık
recompense
karşılık
offset
karşılık
response, reaction
karşılık
bargain
karşılık
counterbalance
karşılık
amount paid; equivalent given in return
karşılık
payment
karşılık
equivalent (of a term)
karşılık
as against
karşılık
appropriation, designated fund
karşılık
provisions
karşılık
quittance
karşılık
answer

I can't answer for his dishonesty. - Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.

She knows better than to answer back to him. - Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.

karşılık
requital
karşılık
wages
karşılık
counterweigh
karşılık
allowance
karşılık
setoff
karşılık
quid
karşılık
feed back
karşılık
alternate
Türkçe - Türkçe

karşılığında teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Karşılık
annaç
Karşılık
mukabil
Karşılık
ivaz
Karşılık
(Osmanlı Dönemi) MÜCAZAT
karşılık
Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele: "Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu."- H. R. Gürpınar
karşılık
Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel: "Bir buçuk aylığının karşılığı olan üç yüz lira hatırı sayılır bir para idi."- R. H. Karay
karşılık
Cevap, yanıt
karşılık
Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele
karşılık
Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat
karşılık
Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz
karşılık
Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel
karşılığında