English - Turkish
Definition of very much, very many; very, extremely in English Turkish dictionary
- a lot
- çok fazla
Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
-He knows a lot about butterflies.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
-Japan consumes a lot of paper.
- a lot
- birçok
Yolda birçok hayvan gördü.
-He saw a lot of animals on the road.
Yolda birçok hayvan gördü.
-She saw a lot of animals on the road.
- a lot
- buram buram
- a lot
- fena
- a lot
- hayli
Bir hayli mücevher satın aldın.
-You bought a lot of jewels.
Bilgisayarda bir hayli deneyimin var, değil mi?
-You have a lot of experience in computers, don't you?
- a lot
- fena halde
- a lot
- şiddetle
- a lot
- bir yığın
- a lot
- çok
Çok daha iyi hissediyorum.
-I'm feeling a lot better.
Onun ne de çok kitabı var!
-What a lot of books he has!
- a lot
- çok: They like her a lot. Ondan çok hoşlanıyorlar. She´s a lot better. O çok daha iyi
Related Terms
English - English
Definition of very much, very many; very, extremely in English English dictionary
- a lot
- very much, very
- muchly
Related Terms
very much, very many; very, extremely
Hyphenation
ve·ry much, ve·ry many; very, ex·treme·lyPronunciation
Resimler
Favorites