A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
He saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
There are many beautiful parks in London.
- Londra'da birçok güzel park vardır.
Tom has been shot multiple times.
- Tom birçok kez vuruldu.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
She saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
Numerous other lawsuits are pending.
- Diğer birçok dava bekliyor.
I've done that numerous of times.
- Onu birçok kez yaptım.
Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
- Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
Lots of girls like Tom.
- Birçok kız Tom'u sever.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
The fight resulted in several arrests.
- Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
I have quite a few friends who speak French well.
- Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.
On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience.
- Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There are various ways of enduring the pain.
- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
This room is used for various purposes.
- Bu oda birçok amaçla kullanılır.
Not a few people live to be over eighty.
- Birçok insan seksen yıldan fazla yaşamaz.
They had to build bridges over the many streams.
- Birçok akarsu üzerinde köprü inşa etmek zorundaydılar.
Flexibility is one of the many advantages of working from home.
- Evde çalışmanın birçok yararından biri esnekliktir.
Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
- Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
- Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.
Tom has been arrested several times.
- Tom birçok kez tutuklandı.
The two sides clashed several times.
- İki taraf birçok kez çatışmaya girdi.
Tom is interested in many things.
- Tom birçok şeyle ilgileniyor.
Cows supply us with many things we need.
- İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.
You can not appreciate the poem until you have read it many times.
- Birçok kez okuyuncaya kadar şiiri kavrayamazsın.
I have traveled many times.
- Ben birçok kez seyahat ettim.
Tom has done that plenty of times.
- Tom onu birçok kez yaptı.
That's happened to me plenty of times.
- Bu birçok kez başıma geldi.
His teacher sent him to the principal's office for being tardy too many times.
- Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi.
I've been to Italy many times.
- Birçok kere İtalya'da bulundum.
Recently, there's been a lot of talk about distance education.
- Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.