O kırk yaşında saltanat sürmeye başladı.
- He began to reign at the age of forty.
Onun saltanatı kısa ama kanlıydı.
- His reign was short, but bloody.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
- I'll stay if it rains.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Kralların ve kraliçelerin dünyada hüküm sürdüğü bir zaman vardı.
- There was a time when kings and queens reigned over the world.
Bir zamanlar büyük bir fatih olan bir imparator yaşardı ve dünyadaki herhangi birinden daha fazla ülkede hüküm sürdü.
- Once upon a time there lived an emperor who was a great conqueror, and reigned over more countries than anyone in the world.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the rain.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Cennette hizmet etmektense, Cehennemde saltanat sürmek daha iyidir.
- Better to reign in Hell, than serve in Heaven.
England prosperred under Elizabeth's reign.
... The reign of the dinosaurs is over. ...
... Dinosaurs will reign for the next 1 60 million years. ...