It's about to rain; bring in the clothes.
- Yağmur yağmak üzere; giysileri getir.
It's been raining for about a week.
- Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
Tomorrow it will rain in the south of England.
- Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
I think it won't rain tomorrow.
- Bence yarın yağmur yağmayacak.
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
When I realized it was raining, I took my umbrella.
- Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.