İnsanlara öğretmek için hayvanları kullanırım.
- I use animals to instruct people.
Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
- My driving instructor says I should be more patient.
Hikaye hem ilginç hem de öğretici.
- The story is at once interesting and instructive.
O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı.
- She worked as an aerobics instructor in her twenties.
Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur.
- You may as well know that I am a strict instructor.
Ben yönergeleri izlemedim.
- I didn't follow instructions.
Bütün yönergeleri izleyin.
- Follow all instructions.
Bu kitap hem ilginç hem de öğretici.
- This book is both interesting and instructive.
İyi bir özgeçmiş, ilgi çekici ve öğreticidir.
- A good biography is interesting and instructive.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız.
- You can't go wrong if you read the instructions carefully.
O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler.
- He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Öğretim videolar birçok çevrim içi derslerin önemli bir bileşenidir.
- Instructional videos are a key component of many online courses.
Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
- The children didn't seem to understand the instructions.
Kırsalda İngilizce eğitimi seviyesi çok düşük.
- The level of English instruction in the country is very low.
İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük.
- The level of English instruction in Israel is very low.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Tom Mary'nin talimatlarını izledi.
- Tom followed Mary's instructions.
Ben yönergeleri izlemedim.
- I didn't follow instructions.
Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık.
- We received instructions on how to make a bamboo basket.
Öğretim videolar birçok çevrim içi derslerin önemli bir bileşenidir.
- Instructional videos are a key component of many online courses.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Bir bilgisayar programı bilgisayara ne yapacağını söyleyen bir talimatlar listesidir.
- A computer program is a list of instructions that tell the computer what to do.
Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
- The children didn't seem to understand the instructions.
Tom'un direktiflerini uyguladım.
- I carried out Tom's instructions.
Tom'un direktiflerini uyguladım.
- I carried out Tom's instructions.
Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
- The children didn't seem to understand the instructions.
Bütün yönergeleri izleyin.
- Follow all instructions.
Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık.
- We received instructions on how to make a bamboo basket.
Tom'un direktiflerini uyguladım.
- I carried out Tom's instructions.
Bir bilgisayar programı bilgisayara ne yapacağını söyleyen bir talimatlar listesidir.
- A computer program is a list of instructions that tell the computer what to do.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Kitaplardan hiçbiri eğitici değil.
- None of the books are instructive.
Bu kitap ilgi çekicidir,üstelik çok eğitici.
- This book is interesting and, what is more, very instructive.
Listen carefully when someone instructs you to assemble.
If my instructions may be your guide.
Instruction will be provided on how to handle difficult customers.
Well, that was an instructive lesson.