He cheated death many times on the battlefield.
- Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
This time, it looks like it is me who is wrong.
- Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
- Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
Tom has been to Boston a number of times.
- Tom defalarca Boston'da bulundu.
I'll let it go this time.
- Bu defa gitmesine izin vereceğim.
This time, he got results.
- Bu defa sonuçları aldı.
The plane circled the airport twice after taking off.
- Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
You don't have to tell Tom twice to do something.
- Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
Don't try to do all these things at once.
- Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
May I wash all my laundry at once?
- Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?