This time, it looks like it is me who is wrong.
- Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
He cheated death many times on the battlefield.
- Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.
- Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.
Tom has been to Boston a number of times.
- Tom defalarca Boston'da bulundu.
Tom is willing to help us again this time.
- Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
I'll let it go this time.
- Bu defa gitmesine izin vereceğim.
He has made the same mistake twice.
- İki defa aynı hatayı yaptı.
You don't have to tell Tom twice to do something.
- Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
I remember you appeared on television once.
- Senin bir defa televizyona çıktığını hatırlıyorum.
May I wash all my laundry at once?
- Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?