English - Turkish
Definition of a great deal; greatly; very much; tons; loads; a lot in English Turkish dictionary
- lots
- birçok
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
-Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
-Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
- lots
- çok
Venedik'te her zaman çok turist vardır.
-In Venice, there are always lots of tourists.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
-I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
- lots
- bir sürü şey
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
-There are lots of things I haven't told you yet.
Onlardan bir sürü şey vardı.
-There were lots of them.
Related Terms
English - English
Definition of a great deal; greatly; very much; tons; loads; a lot in English English dictionary
- lots
Last year I ran lots faster than him.
a great deal; greatly; very much; tons; loads; a lot
Hyphenation
a great deal; greatly; ve·ry much; tons; loads; a LotPronunciation
Resimler
Favorites