çuval

listen to the pronunciation of çuval
English - English

Definition of çuval in English English dictionary

bir çuval inciri berbat etmek
(deyim) Upset the applecart, upset somebody's apples
Turkish - Turkish
Bir çuvalın alabileceği miktar
Seyrekçe örülmüş büyük torba
Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba: "Yere serilmiş dört çuval üstünde çerçici ufak tefek ve çeşit çeşit neler dizmişti?"- R. H. Karay
Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba
Bir çuvalın alabileceği miktar: "Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı."- H. E. Adıvar
(Osmanlı Dönemi) HIŞAŞ
(Osmanlı Dönemi) KA'D
(Osmanlı Dönemi) LÜDD
telis
teliz
kelete
haral
çuval
Favorites