present participle of to bore

listen to the pronunciation of present participle of to bore
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of to bore im Englisch Türkisch wörterbuch

boring
bıktıran
boring
sıkıcı

Küçük kasabada hayat sıkıcıdır. - Life in a small town is boring.

Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin? - I told you the concert was going to be boring. Why didn't you believe me?

boring
can sıkıc

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
(Jeoloji) sondaj yapma
boring
sürme
boring
(Madencilik) sondaj deliği
boring
bayıcı
boring
boğucu
boring
delme
boring
can sıkıcı

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
{f} bıktır

O bıktırıcı ve sıkıcıydı. - It was tedious and boring.

boring
delik açılırken cıkan moloz
Englisch - Englisch
boring
present participle of to bore
Favoriten