Englisch - Türkisch
Definition von allows for im Englisch Türkisch wörterbuch
- sağlar
- allows
- izin verir
Kawa bir JVM(Java Sanal Makinesi) gerçekleştirme projesidir.Bu bütün Java kütüphanelerini avantajlı bir şekilde kullanmaya izin verir.
-Kawa is an implementation of Scheme for JVM that allows to take advantage of all the Java’s libraries.
Bu bilet, herhangi bir istasyonda durmanıza izin verir.
-This ticket allows you to stop over at any station.
- allows
- sağlar
Gerçek güneş gibidir! Her şeyi görmemizi sağlar, ancak gözlemlememize izin vermez.
-Truth is like the sun! It allows us to see everything, but does not let us observe it.
Eurail geçişi, Avrupa'da sınırsız seyahat imkanı sağlar.
-The Eurail pass allows for unlimited travel inside Europe.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von allows for im Englisch Englisch wörterbuch
- allows
- third-person singular of allow
Relevante Übersetzungen
allows for
Türkische aussprache
ılauz fôrAussprache
/əˈlouz ˈfôr/ /əˈlaʊz ˈfɔːr/
Resimler
Videos
... equation which allows for the liberation of energy is Einstein's famous equation, E=mc². ...
Historie
Favoriten