Beni her zaman arayabilirsin.
- You can call me at any time.
Bir kaza her zaman olabilir.
- An accident may happen at any time.
Tom her an gelebilir.
- Tom may come at any time.
Bina her an çökebilir.
- The building may crash at any time.
Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!
- Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Her zaman bana uygun olacaktır.
- Any time will suit me.
Bir deprem her zaman olabilir.
- An earthquake can happen at any time.
Herhangi bir zamanda başlayabilirsiniz.
- You can start anytime.
Bunun yakında herhangi bir zamanda olmasını beklemiyorum.
- I don't expect that to happen anytime soon.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
- He's the most dangerous man who ever lived.
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
- I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü?
- Have you ever seen Tokyo Tower?
Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Have you ever been to Canada?
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.
Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin?
- Why would you ever want to work on Wall Street?
Tom her ne zaman isterse gidebilir.
- Tom may leave anytime he wants to.
Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin.
- If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime.
Bana her zaman bir şey sor.
- Ask me anything anytime.
He's back and better than ever.
... responsible but don't necessarily have any time or ...
... ERIC SCHMIDT: Have you spent any time in government? ...