mature; advanced

listen to the pronunciation of mature; advanced
الإنجليزية - التركية

تعريف mature; advanced في الإنجليزية التركية القاموس.

developed
{s} gelişmiş

Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var. - Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.

Dilsel güzelliğin gelişmiş algısı hâlâ onda eksik. - A developed perception of linguistic beauty is still lacking in her.

developed
{f} geliştir: adj.gelişmiş
developed
{f} geliştir

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı. - Primitive calculating machines existed long before computers were developed.

Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir. - Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.

developed
abadan
developed
bayındırlaşmak
developed
mütekamil
developed
{f} kalkın: adj.kalkınmış
developed
{s} bayındır
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} developed
mature; advanced
المفضلات