Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
You are banned from entering this place.
- Bu yere giriş yasaklandı.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
She is forbidden to go out.
- Onun dışarı çıkması yasaklandı.
My father forbade me from having a pet cat.
- Babam evcil kedi sahibi olmamı yasakladı.
The doctor forbade me to take part in the marathon.
- Doktor maratona katılmamı yasakladı.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
She is forbidden to go out.
- Onun dışarı çıkması yasaklandı.
Arms export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
- Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
- Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
You are banned from entering this place.
- Buraya girişiniz yasaklandı.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
- Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci-el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.
The European Union is considering banning plastic bags.
- Avrupa birliği plastik torbaları yasaklamayı düşünüyor.