yaklaşılabilir

listen to the pronunciation of yaklaşılabilir
Türkçe - İngilizce
approachable
accessible
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

Don't come near me. I have a cold. - Bana yaklaşma, soğuk almışım.

Your birthday is drawing near. - Doğum günün yaklaşıyor.

yaklaş
{f} approach

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

The president is difficult to approach. - Başkana yaklaşmak zordur.

yaklaş
{f} approximate

The bridge is approximately a mile long. - Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.

The story approximates to historical truth. - Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.

yaklaş
come near

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

Don't come near the bulldog in case it bites. - Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.