İngilizce - Türkçe
wary, scrupulous, watchful, prudent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- cautious
- {s} ihtiyatlı
Biz de ihtiyatlı olmalıyız.
-We have to be cautious, too.
Biz yeterince ihtiyatlı değildik.
-We weren't cautious enough.
- cautious
- {s} tedbirli
Biz sadece tedbirli davranıyoruz.
-We're just being cautious.
Biz tedbirli davranıyoruz.
-We're being cautious.
- cautious
- müdebbir
- cautious
- dikkatli
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
-Be cautious when you cross the street.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
-At last, they began to count down cautiously.
- cautious
- önemli
- cautious
- sakıngan
Yeni bir şey denemeyecek kadar sakıngan.
-He is too cautious to try anything new.
- cautious
- {s} sakınan
- cautious
- cautiously ihtiyatla cautiousness ihtiyatlılık
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
wary, scrupulous, watchful, prudent teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {a} cautious
wary, scrupulous, watchful, prudent
Heceleme
wary, scrupulous, watchful, pru·dentTelaffuz
Resimler
Favoriler