Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin.
- You don't have to use a dictionary when you read this book.
Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin?
- Are you sure you don't want to use the toilet before you go?
O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
- She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.
Bu kelime şu an kullanımda değil.
- This word is not in current use.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.
- I've quit using French with you.
O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
- He broke the machine by using it incorrectly.
Sadece herhangi bir çocuk tarafından kullanılanlar gibi basit boya kalemleri kullanarak Maria nefes kesen resimler yaratabildi.
- Using simple crayons, just like those used by any child, Maria was able to create breathtaking pictures.
Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.
- By using Tatoeba one learns languages.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
- You should try to form the habit of using your dictionaries.
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
- I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.
- Personal computers are of great use.
Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
- This book may well be useful to you.
Fırsattan yararlansanız iyi olur.
- You had better make use of the opportunity.
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
- All my efforts turned out to be useless.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Hayır, arabamı kullanamazsın!
- No, you can't use my car!
Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.
- No, I just thought that since you can use an abacus, you might be good at doing calculations in your head.
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Ne zaman yatmaya alışkınsın?
- What time are you used to going to bed?
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
- If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.
- I used a computer in order to save time.
Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.
- Dr. Patterson communicated with a gorilla using sign language.
Onlar el işaretleri kullanarak iletişim kurabilirler.
- They can communicate using hand signs.
Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı.
- Mr. Morita started a business by using borrowed money as capital.
Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.
- By using Tatoeba one learns languages.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
Özel kuvvetler özel amaçlar için kullanılır.
- Special forces are used for special purposes.
Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.
- Atomic energy can be used for peaceful ends.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
... Russian, and they're already using my app. ...
... networking, that we're using the huge capacity of the Veterans ...