to take part in a primary election

listen to the pronunciation of to take part in a primary election
İngilizce - Türkçe

to take part in a primary election teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

primary
{s} ana

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
öncelikli

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
take part in
-e katılmak, -e iştirak etmek
to take part
yer almak

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

take part in
iştirak etmek
take part in
-e katılmak
take part in
katıl

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım. - I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.

take part in
katılmak

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum. - For myself, I would like to take part in the game.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

primary
{i} ana renk

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
primer
primary
{s} birinci

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
İngilizce - İngilizce
primary
to take in
Absorb
to take part in a primary election

    Heceleme

    to take part in a pri·ma·ry e·lec·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    tı teyk pärt în ı praymeri îlekşın

    Telaffuz

    /tə ˈtāk ˈpärt ən ə ˈprīˌmerē əˈleksʜən/ /tə ˈteɪk ˈpɑːrt ɪn ə ˈpraɪˌmɛriː ɪˈlɛkʃən/