to search, examin, try

listen to the pronunciation of to search, examin, try
İngilizce - Türkçe

to search, examin, try teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

explore
{f} keşfetmek

Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir. - Children like to explore. This can be dangerous.

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum. - I would really like to explore this cave.

explore
{f} (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak
explore
(Bilgisayar) keşfetme

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum. - I want to explore the world and go on an adventure.

explore
(Bilgisayar) açınsamak
explore
açımlamak
explore
araştırmak
explore
dikkatle incelemek
explore
inceleme gezisi yapmak
explore
keşfe çıkmak
explore
keşfet

Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler. - The explorers discovered a skeleton in the cave.

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

explore
{f} (bir konuyu) araştırmak, incelemek
explore
(Tıp) İnceden inceye muayene etmek
explore
araştır/keşfet
explore
{f} kontrol etmek
explore
{f} muayene etmek
explore
(Biyoloji) araştır

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı. - The explorers began to suffer from a severe lack of food.

Tom her olasılığı araştırdı. - Tom explored every possibility.

İngilizce - İngilizce
{v} explore
{v} explorate