to rely on

listen to the pronunciation of to rely on
İngilizce - Türkçe
dayanılmak
güvenmek

Koum'un ailesi Ukrayna'dan Amerika Birleşik Devletlerine göç ettikten sonra yemek fişlerine güvenmek zorundaydı. - Koum's family had to rely on food stamps after emigrating from Ukraine to the United States.

Tom başkasına güvenmek istemedi. - Tom didn't want to rely on anyone else.

bel bağlamak
draw
{f} çekmek: He drew the tray of food closer to his plate. Yemek tepsisini tabağına doğru çekti
rely on
güven

Diğer insanların yardımına güvenmemelisiniz. - You shouldn't rely on other people's help.

Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum. - I know you can rely on him for transportation.

rely on
dayanmak
rely on
itimat etmek
draw
çekmek sürüklemek
draw
çekmek (su)
draw
çekmek (para)
draw
çekmek (perdeyi)
rely on
-e bel bağlamak
rely on
(Kanun) istinad etmek
rely on
inanmak
rely on
yaslanmak
rely on
doğruluğuna güvenmek
draw
ilgisini çekmek
draw
{i} çekiş

O, onun bir resim çekişini izledi. - She watched him draw a picture.

draw
{f} kazanmak
draw
{i} çekim

Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler. - They were drawn to each other by a magnetic attraction.

draw
çekmek

O onun dikkatini çekmek için kasten mendilini düşürdü. - She dropped her handkerchief on purpose to draw his attention.

Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim. - I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.

draw
ilerlemek
draw
(fiil) resmetmek, çizmek, yazmak, karalamak; çekmek, fıçıdan çekmek; yaklaşmak; germek; teşvik etmek; almak, kazanmak; ikna etmek; sorguya çekmek; keşide etmek; düzenlemek, taslağını çizmek; silâh çekmek; demlemek; devam etmek; kura çekmek, kâğıt çekmek
draw
emmek ilham almak
draw
{f} (su) çekmek
draw
silah çekmek
draw
{f} demlemek
draw
{f} karalamak
draw
{f} keşide etmek
draw
{i} çekme, çekiş
draw
{i} (piyangoda) çekiliş; kura
İngilizce - İngilizce
draw
To be confident in

I know I can rely on you.

To be dependent upon

The city relies on the subway system.

count on, lean on
to rely on

    Heceleme

    to re·ly on

    Türkçe nasıl söylenir

    tı rilay ôn

    Telaffuz

    /tə rēˈlī ˈôn/ /tə riːˈlaɪ ˈɔːn/

    Videolar

    ... devices they rely on every day. ...
    ... not just contraceptive care, they rely on it for mammograms, for cervical cancer screenings. ...