to make money harder to borrow or obtain

listen to the pronunciation of to make money harder to borrow or obtain
İngilizce - Türkçe

to make money harder to borrow or obtain teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tighten
{f} sıkmak

Sen o vidaları sıkmak zorundasın. - You have to tighten those screws.

Ekonomi yakında toparlanmazsa kemerlerimizi sıkmak zorunda kalacağız. - We'll have to tighten our belts if the economy doesn't pick up soon.

tighten
{f} (vida v.b.'ni) sıkıştırmak; (kemer v.b.'ni) sıkmak; (adale, ip v.b.'ni) germek; gerilmek, gerginleşmek
tighten
{f} sıkıştırmak

Ev ödemelerimizi yapmak için, kemerlerimizi sıkıştırmak zorunda kalacağız. - To make our house payments, we're going to have to tighten our belts.

tighten
pekişmek
tighten
daralmak
tighten
sıkılaştırmak
tighten
tıkamak
tighten
sıkıştır

Tom somunları sıkıştırdı. - Tom tightened the nuts.

Ev ödemelerimizi yapmak için, kemerlerimizi sıkıştırmak zorunda kalacağız. - To make our house payments, we're going to have to tighten our belts.

tighten
sıkılaşmak
tighten
daraltmak
to make money
para kazanmak
tighten
{f} kasılmak
tighten
{f} sıkışmak
tighten
{f} ciddileşmek
tighten
(fiil) sıkmak, germek, kasmak, sıkıştırmak, kısmak, kasılmak, sıkışmak, sertleşmek, ciddileşmek
tighten
(İnşaat) sıkılamak
tighten
{f} kasmak
İngilizce - İngilizce
tighten
to make money harder to borrow or obtain

    Heceleme

    to make mon·ey harder to Bor·row or ob·tain

    Türkçe nasıl söylenir

    tı meyk mʌni härdır tı bärō ır ıbteyn

    Telaffuz

    /tə ˈmāk ˈmənē ˈhärdər tə ˈbäˌrō ər əbˈtān/ /tə ˈmeɪk ˈmʌniː ˈhɑːrdɜr tə ˈbɑːˌroʊ ɜr əbˈteɪn/