to have value or standing

listen to the pronunciation of to have value or standing
İngilizce - Türkçe

to have value or standing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rate
{i} oran

Kanada'da suç oranı düşüyor. - The crime rate is decreasing in Canada.

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi. - The unemployment rate went up to 5% because of the recession.

rate
{i} değer

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

rate
{i} hız

Sanayinin büyüme hızına şaşırdım. - I'm amazed by the rate at which industries grow.

Saatte üç mil hızla yürüdüler. - They walked at the rate of three miles an hour.

rate
{f} sınıflandırmak
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
İngilizce - İngilizce
rate
to have value or standing

    Heceleme

    to have val·ue or stand·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    tı häv välyu ır ständîng

    Telaffuz

    /tə ˈhav ˈvalyo͞o ər ˈstandəɴɢ/ /tə ˈhæv ˈvæljuː ɜr ˈstændɪŋ/