to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion

listen to the pronunciation of to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion
İngilizce - Türkçe

to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

picnic
piknik

Yağmur bir piknik ertelemesi gerektirdi. - The rain necessitated a postponement of the picnic.

Piknik bir hayal kırıklığıydı. - The picnic was a disappointment.

picnic
hoşa giden iş
picnic
{i} çocuk oyuncağı
picnic
pikniğe gitmek
picnic
kolay veya hoşa giden iş
picnic
piknik yap

Parkta bir piknik yapacağız. - We'll have a picnic in the park.

Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim. - I couldn't think of a better place to have a picnic.

picnic
{f} pikniğe gitmek, piknik yapmak
picnic
{f} piknik yapmak

Bu piknik yapmak için mükemmel bir gün gibi görünüyor. - It looks like a perfect day for a picnic.

Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim. - I couldn't think of a better place to have a picnic.

picnic
{i} kolay/hoşa giden iş
picnic
{i} basit iş
picnic
{f} evde rahatsız bir biçimde oturmak
İngilizce - İngilizce
picnic
to go on a picnic, or pleasure excursion; to eat in public fashion