İngilizce - Türkçe
to fail; to become deficient teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- defect
- {i} bozukluk
- defect
- {i} kusur
Bu göz kusuru ameliyatla düzeltilebilir.
-This eye defect can be corrected by surgery.
Yapı olarak kusurlu olsalar bile, onlar fonksiyon olarak mükemmeldir.
-If defective in structure, they are perfect in function.
- defect
- {i} arıza
Arızalı TV yi yenisiyle değiştirdiler.
-They replaced the defective TV with a new one.
Su soğutma devresinde bir arıza bulundu.
-A defect was found in the water-cooling circuit.
- defect
- eğilmek
- defect
- döndürmek
- defect
- dönmek
- defect
- iltica etmek
- defect
- {f} ayrıl
- defect
- temassızlık
- defect
- (Tıp) Eksiklik noksan, kusur, sakatlık, defekt
- defect
- (isim) eksiklik, kusur, noksan; özür, sakatlık; bozukluk, arıza
- defect
- {i} kusur, noksan, eksiklik
- defect
- {i} noksan
- defect
- (İnşaat) arıza, hata
- defect
- {f} sığınmak
- defect
- {f} döneklik etmek
- defect
- defekt,v.boz: n.bozukluk
- defect
- terket
- defect
- {f} ayrılmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to fail; to become deficient teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- defect
to fail; to become deficient
Heceleme
to fail; to be·come de·fi·cientTelaffuz
Resimler
Favoriler