to divide itself into separate pieces or substances

listen to the pronunciation of to divide itself into separate pieces or substances
İngilizce - Türkçe

to divide itself into separate pieces or substances teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

separate
ayırmak

Manş denizi İngiltere'yi ve Fransa'yı ayırmaktadır. - The English Channel separates England and France.

Çöpü ayırmak önemlidir. - It's important to separate the rubbish.

separate
ayrı

Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir. - Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.

Biz ayrı hesaplar istiyoruz. - We'd like separate checks.

separate
{f} ayırt etmek
separate
{f} ayrıştırmak
separate
{f} ayrı yaşamak
separate
ayrılma

Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu. - Tom asked me how long my parents had been married before they separated.

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar. - They want to separate after 40 years of marriage.

separate
(Kanun) bölünmüş
separate
{f} ayır

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur. - It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.

Öğretmen bizi iki gruba ayırdı. - Our teacher separated us into two groups.

separate
(karı koca) ayrı yaşamak
separate
ayırma işareti
separate
{f} dağılmak
separate
ayırma

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur. - It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.

Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir. - It is not always easy to separate right from wrong.

separate
(Askeri) AYIRMAK, BÖLMEK: Bir şeyi başka bir şeyden ayırmak
separate
{s} tek başına olan
separate
tefrik olunmak
separate
(fiil) ayırmak, bölmek, dağılmak, ayırt etmek, ayrıştırmak, kaymağını almak, ayrılmak, ayrı yaşamak, ayrışmak, kopmak, çıkmak
separate
separately ayrı ayr
separate
{s} ayrı, ayrılmış
İngilizce - İngilizce
separate
to divide itself into separate pieces or substances

    Heceleme

    to di·vide it·self in·to sep·a·rate pieces or substances

    Türkçe nasıl söylenir

    tı dîvayd îtself întı seprıt pisız ır sʌbstınsız

    Telaffuz

    /tə dəˈvīd ətˈself əntə ˈseprət ˈpēsəz ər ˈsəbstənsəz/ /tə dɪˈvaɪd ɪtˈsɛlf ɪntə ˈsɛprət ˈpiːsəz ɜr ˈsʌbstənsəz/