İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
- It rests with you to decide whom to choose for the job.
Karar vermek sana kalmış.
- It's up to you to decide.
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
- He decided to quit smoking.
İşinden ayrılmaya karar verdi.
- She decided to quit her job.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.