to apply violent force to someone or something

listen to the pronunciation of to apply violent force to someone or something
İngilizce - Türkçe

to apply violent force to someone or something teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attack
hücum etmek
attack
saldırı

Düşman saldırısı şafakta sona erdi. - The enemy attack ceased at dawn.

Düşman bütün gün saldırısına devam etti. - The enemy kept up their attack all day.

attack
{i} hamle
attack
{f} tecâvüz etmek
attack
baskın yapmak
attack
yumulmak
attack
bozmak
attack
kriz

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı. - My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.

attack
{f} tutulmak
attack
(Askeri) TAARRUZ: Bir hareket yapmak üzere tayyarelerin bir hedefe yaklaşması
attack
(Nükleer Bilimler) kemirme (kimya)
attack
{f} uğraşmak
attack
yakalanma tutulma
attack
{f} taarruz etmek
attack
{f} çatmak
attack
isabet etmek
attack
tutmak
attack
aleyhinde söylemek
attack
{i} çatma
İngilizce - İngilizce
attack
to apply violent force to someone or something

    Heceleme

    to ap·ply vi·o·lent force to some·one or some·thing

    Türkçe nasıl söylenir

    tı ıplay vaylınt fôrs tı sʌmwʌn ır sʌmthîng

    Telaffuz

    /tə əˈplī ˈvīlənt ˈfôrs tə ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə əˈplaɪ ˈvaɪlənt ˈfɔːrs tə ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ/