İngilizce - Türkçe
the relative amount of a substance in a given medium teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- concentration
- derişme
- concentration
- toplaşım
- concentration
- yoğunlaştırma
- concentration
- (Eğitim) odaklanma
- concentration
- dikkati bir noktada toplama
- concentration
- konsantrasyon
- concentration
- (Askeri) yığınak
- concentration
- konsantrasyon
Bu yüksek düzeyde konsantrasyon gerektiren iş türü.
-This is the kind of work that requires a high level of concentration.
Tom konsantrasyonunu kaybediyor.
-Tom is losing his concentration.
- concentration
- Sıvının buharlaşarak yoğun hal gelişi, yoğunlaşma, koyulaşma
- concentration
- Zihnin belli bir konu üzerinde toplanması, dikkatin belli bir noktaya yönelmesi
- concentration
- concentrationcamp temerküz kampı
- concentration
- {i} toplama
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
-When were Jews first sent to the concentration camps?
Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı.
-Tom's grandfather was a concentration camp survivor.
- concentration
- (Askeri) ATEŞ TOPLAMASI: Sınırlı bir süre içinde bir bölgeye veya ilerisi için muhtemel hedef olarak adlandırılmış ve numaralanmış bir bölgeye yapılan keşif ateş
- concentration
- koyulaşma
- concentration
- {i} toplanma
- concentration
- yoğunluk, yoğunlaştırma
- concentration
- toplama kampı
Esirler, toplama kampından kaçtı.
-The prisoners fled from the concentration camp.
Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı.
-Tom's grandfather was a concentration camp survivor.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the relative amount of a substance in a given medium teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- concentration
the relative amount of a substance in a given medium
Heceleme
the rel·a·tive a·mount of a sub·stance in a giv·en me·di·umTürkçe nasıl söylenir
dhi relıtîv ımaunt ıv ı sʌbstıns în ı gîvın midiımTelaffuz
/ᴛʜē ˈrelətəv əˈmount əv ə ˈsəbstəns ən ə ˈgəvən ˈmēdēəm/ /ðiː ˈrɛlətɪv əˈmaʊnt əv ə ˈsʌbstəns ɪn ə ˈɡɪvən ˈmiːdiːəm/
Resimler
Favoriler