the quality possessed by something that is real

listen to the pronunciation of the quality possessed by something that is real
İngilizce - Türkçe

the quality possessed by something that is real teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reality
{i} gerçeklik

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor. - Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.

Tom gerçeklik ve fantazi arasındaki farkı bilmiyor. - Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.

reality
asıl
reality
gerçekçilik
reality
{i} gerçek

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor. - Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.

O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde. - She looks young, but in reality she's over 40.

reality
gerçek/gerçeklik
reality
{i} realite
reality
{i} gerçekte var olan şeyler
reality
{i} hakikat

Tom hakikatten habersiz. - Tom is out of touch with reality.

Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder. - You should face up to the reality.

İngilizce - İngilizce
reality
the quality possessed by something that is real

    Heceleme

    the qua·li·ty pos·sessed by some·thing that I·s re·al

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi kwälıti pızest bay sʌmthîng dhıt îz ril

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈkwälətē pəˈzest ˈbī ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈrēl/ /ðiː ˈkwɑːlətiː pəˈzɛst ˈbaɪ ˈsʌmθɪŋ ðət ɪz ˈriːl/