İngilizce - Türkçe
the entirety of all that is real teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- reality
- {i} gerçeklik
Tom gerçeklik ve fantazi arasındaki farkı bilmiyor.
-Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
-Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
- reality
- asıl
- reality
- gerçekçilik
- reality
- {i} gerçek
Hayali gerçekten ayıramıyor musun?
-Can't you divorce fantasy from reality?
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
-You ought to face the stark reality.
- reality
- gerçek/gerçeklik
- reality
- {i} realite
- reality
- {i} gerçekte var olan şeyler
- reality
- {i} hakikat
Tom hakikatten habersiz.
-Tom is out of touch with reality.
Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder.
-You should face up to the reality.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the entirety of all that is real teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- reality
the entirety of all that is real
Heceleme
the en·tire·ty of all that I·s re·alTürkçe nasıl söylenir
dhi întayırti ıv ôl dhıt îz rilTelaffuz
/ᴛʜē ənˈtīərtē əv ˈôl ᴛʜət əz ˈrēl/ /ðiː ɪnˈtaɪɜrtiː əv ˈɔːl ðət ɪz ˈriːl/
Resimler
Favoriler