İngilizce - Türkçe
that exaggerates; enlarging beyond bounds teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- exaggerating
- {i} abartma
Abartmadan bahse gir.
-Bet without exaggerating.
Tom'un abartmadığını anlayabiliyorum.
-I can see Tom wasn't exaggerating.
- exaggerating
- {f} abart
Tom'un abarttığını sanıyordum.
-I thought Tom was exaggerating.
Her şeyi abartma alışkanlığın var.
-You have a habit of exaggerating everything.
- exaggerating
- abartarak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
that exaggerates; enlarging beyond bounds teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- exaggerating
that exaggerates; enlarging beyond bounds
Heceleme
that exaggerates; en·larg·ing be·yond boundsTelaffuz
Resimler
Favoriler