selâmlar

listen to the pronunciation of selâmlar
Türkçe - İngilizce
regards

In case you see him, give him my regards. - Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.

Please send my regards to your wife. - Lütfen, eşinize selamlarımı iletin.

we salute you
remembrances
respects
compliments
{i} greetings

Greetings from Cornwall! - Cornwall'dan selamlar!

Greetings from Brazil! - Brezilya'dan selamlar!

my best compliments
selam
greeting

We exchanged greetings. - Birbirimizi selamladık.

Greetings from Cornwall! - Cornwall'dan selamlar!

selam
hi!

Hi. How are you doing? - Selam. Nasıl gidiyor?

Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection. - Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.

selâmlâr göndermek
convey greetings
selam
hello

Please say hello to her. - Lütfen ona selam söyle.

In case you see him, please say hello to him for me. - Onu görürsen, lütfen benim için ona selam söyle.

selam
salaam
selam
(Konuşma Dili) Hello!/Hi!
selam
regard

Please send my regards to your wife. - Lütfen, eşinize selamlarımı iletin.

Please give my regards to your father. - Lütfen babanıza selamlarımı iletin.

selam
(Muzik) ave maria
selam
chin chin
selam
remember
selam
regards

Give my regards to him. - Ona selamlarımı gönder.

My father gives you his regards. - Babam sana selamını söyledi.

selam
salute

Tom forgot to salute. - Tom selamlamayı unuttu.

I don't salute their flag. - Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.

selam
salutation
selam
salut

I'm not saluting your flag. - Bayrağınızı selamlamıyorum.

The president saluted the public. - Devlet başkanı halkı selamladı.

herkese selamlar
hi everybody
herkese selamlar
hi everyone
herkese selamlar
hi all
selam
ave
selam
felicitate
selam
hallo
selam
(Konuşma Dili) howdy
selam
hi
selam
saluted
selam
hi there
babanıza selamlar söyleyin
Please give my kind regards to your father
selam
greeting, salutation, salute; hi!
selam
(Askeriye) salute
selam
greeting, salutation, hello
Türkçe - Türkçe

selâmlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

SELAM
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın (C.C.) rızasına erişmek için mü'minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü'minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen durana; azlık çokluğa; hayvan veya vasıta üzerinde olan yerde yürüyene; yüksekteki aşağıdakine "Selâmün aleyküm" der. Selâmı alan "Ve Aleykümüsselâm ve Rahmetullâhi ve Berekâtühu" diyerek cevap verir. Evvelâ selâm veren daha çok sevap kazanır. Selâm vermek sünnet, almak
SELAM
(Osmanlı Dönemi) Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma
selam
Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme
selam
Esenlik dilemek
selâmlar