uçağa

listen to the pronunciation of uçağa
Турецкий язык - Английский Язык
aboard

Ladies and gentlemen, welcome aboard. - Bayanlar ve baylar, uçağa hoş geldiniz.

on board

They stepped on board the airplane. - Onlar uçağa ayak bastılar.

She waved at me before she got on board the plane. - O, uçağa binmeden önce bana el salladı.

uçak
airplane

An airplane had flown over the mountain. - Bir uçak dağ üzerinden uçtu.

The airplane took off on time. - Uçak zamanında kalktı.

uçak
{i} aeroplane

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

uçak
aircraft

This aircraft is capable to dogfight and bomb at the same time. - Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.

My friend is studying aircraft engineering. - Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

uçak
{i} plane

How many hours does it take to go to Okinawa by plane? - Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?

The plane took off on time. - Uçak zamanında kalktı.

uçağa bindirmek
enplane
uçağa bindirmek
emplane
uçağa bindirmek
embark
uçağa binmek
enplane
uçağa binmek
emplane
uçağa binmek
embark
uçağa binmeyi seven
air minded
uçağa ne zaman bineceğiz
When does boarding begin
uçağa yanaştırılan körüklü yol
gangway
uçağa yüklemek
emplane
uçağa yüklemek
enplane
uçağa yüklemek
embark
uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
inişte uçağa işaret veren pist görevlisi
batsman
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение uçağa в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre
uçağa
Избранное