to spread, show, exhibit, describe

listen to the pronunciation of to spread, show, exhibit, describe
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to spread, show, exhibit, describe в Английский Язык Турецкий язык словарь

display
{f} sergilemek
display
{i} ekran

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin. - This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.

Şu kitaplar ekranda görüntülendi. - Those books were on display in the window.

display
{i} teşhir

Teşhirdeki mücevherler kayboldu. - The jewels on display disappeared.

display
(Ticaret) teşhir etme
display
açmak
display
(Politika, Siyaset) açıklamak
display
ekrana getirmek
display
gösterici
display
(Politika, Siyaset) açığa vurmak
display
(Gıda) vitrinlemek
display
sergileyen
display
gösteri

O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı. - He never made a display of his learning.

Cevaplar, anlama yetisinin farklı derecelerini gösterir. - Answers display different degrees of understanding.

display
{i} gösterge
display
sergi

O mükemmel bir davranış sergiledi. - She displayed excellent behavior.

Ünlü çini sergilenmektedir. - Famous china is on display.

display
{f} gözler önüne sermek
display
(Nükleer Bilimler) gösterge,ekran, gösterim
display
{f} açığa çıkarmak
display
{i} büyük puntolarla basma
display
{i} debdebe
display
{f} göstermek, sergilemek
Английский Язык - Английский Язык
{v} display
to spread, show, exhibit, describe

    Расстановка переносов

    to spread, show, exhibit, de·scribe

    Произношение

Избранное