seçkinler

listen to the pronunciation of seçkinler
Турецкий язык - Английский Язык
the great
choice
cream of society
beautiful people
gentry
elite

The representatives of the elite continue to think according to the categories of the past. - Seçkinlerin temsilcileri geçmişin kategorilerine göre düşünmeye devam ediyorlar.

You are now among the elite. - Sen şimdi seçkinlerin arasındasın.

notables
elites
four hundred
seçkin
distinguished

You look very distinguished. - Çok seçkin görünüyorsun.

His career as a journalist was full of distinguished achievements. - Bir gazeteci olarak onun kariyeri seçkin başarılarla doluydu.

seçkin
outstanding

Tom did outstanding work. - Tom seçkin bir iş yaptı.

He came across an outstanding young person. - O seçkin genç bir kişiye rastladı.

seçkinler topluluğu
constellation
seçkin
eminent

The monument was erected in honor of the eminent philosopher. - Anıt seçkin filozof onuruna dikilmiştir.

Picasso is an eminent painter. - Picasso seçkin bir ressamdır.

seçkin
prominent

He felt ill at ease among prominent scholars. - Seçkin bilim adamları arasında huzursuz hissetti.

seçkin
privileged

You're a very privileged person. - Sen çok seçkin bir insansın.

seçkin
{s} exclusive

That's an exclusive golf club. - O, seçkin bir golf kulübüdür.

seçkin
choice
seçkin
selected
seçkin
well-chosen
seçkin
flower
seçkin
exquisite
seçkin
distinguish

His career as a journalist was full of distinguished achievements. - Bir gazeteci olarak onun kariyeri seçkin başarılarla doluydu.

You're very distinguished-looking. - Sen çok seçkin görünümlüsün.

seçkin
rarefied
seçkin
select
seçkin
eligible
seçkin
elite

Elite soldiers might be trained in secret locations. - Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.

The representatives of the elite continue to think according to the categories of the past. - Seçkinlerin temsilcileri geçmişin kategorilerine göre düşünmeye devam ediyorlar.

seçkin
excellent
seçkin
top hole
seçkin
topflight
seçkin
select, choice; distinguished, outstanding, superior
seçkin
select, distinguished, choice
seçkin
pre eminencent
seçkin
top line
seçkin
picked
seçkin
well chosen
seçkin
vintage
seçkin
preeminent
seçkin
palmary
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение seçkinler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Seçkin
elit
Seçkin
mümtaz
seçkin
Bir toplumda gücü ve saygınlığı olan kişi veya grup
seçkin
Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit
seçkin
Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit: "Aralarında yurt çapında ün yapmış bilim adamları vardı, mühendisler vardı, kadın erkek seçkin aydınlar vardı."- H. Taner
seçkinler
Избранное