reference; respect; regard

listen to the pronunciation of reference; respect; regard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение reference; respect; regard в Английский Язык Турецкий язык словарь

relation
ilişki

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti. - That country broke off diplomatic relations with the United States.

relation
ara

O iki problem arasında herhangi bir yakınlık görmüyorum. - I don't see any relation between the two problems.

Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor. - Relations between us seem to be on the ebb.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

Onunla akrabalığınız nedir? - What's your relation with him?

O onlarla akrabalığını bozdu. - He broke relations with them.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür. - If indifference is the kiss of death for a relationship, then complacency is the kiss of death for a business.

Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum. - I'm not interested in a serious relationship.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
Английский Язык - Английский Язык
relation
reference; respect; regard
Избранное