overlaid with or enclosed within something

listen to the pronunciation of overlaid with or enclosed within something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение overlaid with or enclosed within something в Английский Язык Турецкий язык словарь

covered
örtülü

Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür. - Two-thirds of the earth's surface is covered with water.

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Zemin kanla kaplanmıştı. - The floor was covered with blood.

Tepe karla kaplanmıştı. - The hill was covered in snow.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
covered
kapağı olan
covered
(Ticaret) açık değil
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

covered
{s} kaplı

Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı. - The garden was covered with fallen leaves.

Hayvanların derisi kıllarla kaplı. - The skin of animals is covered with hair.

Английский Язык - Английский Язык
covered
overlaid with or enclosed within something

    Расстановка переносов

    o·ver·laid with or en·closed with·in some·thing

    Турецкое произношение

    ōvırleyd wîdh ır enklōzd wîdhîn sʌmthîng

    Произношение

    /ˈōvərˌlād wəᴛʜ ər enˈklōzd wəˈᴛʜən ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈoʊvɜrˌleɪd wɪð ɜr ɛnˈkloʊzd wɪˈðɪn ˈsʌmθɪŋ/
Избранное