My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
I have a son and a daughter. My son is in New York, and my daughter is in London.
- Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
We have got two daughters and two sons.
- İki kızımız ve iki oğlumuz var.
He has two sons, I believe.
- İnanıyorum, onun iki oğlu var.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
He distributed his land among his sons.
- O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.