not direct; roundabout; deceiving; setting a trap; confusing

listen to the pronunciation of not direct; roundabout; deceiving; setting a trap; confusing
Английский Язык - Турецкий язык

Определение not direct; roundabout; deceiving; setting a trap; confusing в Английский Язык Турецкий язык словарь

indirect
dolaylı

Gri çeviriler dolaylı çevirilerdir. Diğer bir deyişle, onlar çevirilerin çevirileridir, ve ana cümlenin çevirileri değil ( ana cümle büyük harflerle yazılmış cümledir). - Grey translations are indirect translations. In other words, they are translations of the translations, and not translations of the main sentence (the main sentence is the sentence in big letters).

Onun fikrini dolaylı olarak araştırmaya başladım. - I tried to investigate his opinion indirectly.

indirect
indirek
indirect
aktarmalı
indirect
(Havacılık) indirekt
indirect
imalı
indirect
direkt/doğrudan olmayan
indirect
{s} dolambaçlı
indirect
{s} doğru olmayan
indirect
{s} kinayeli
indirect
(Tıp) Dolaylı, aracılı, indirekt
indirect
{s} aldatıcı
indirect
araçlı
indirect
indirect discourse sözcünün söylediklerinin şahıs ve zaman değişimiyl
indirect
{s} endirekt
indirect
indirect cost dolaylı masraf
indirect
indirect damage dolaylı zarar
Английский Язык - Английский Язык
indirect
not direct; roundabout; deceiving; setting a trap; confusing

    Расстановка переносов

    not direct; roundabout; deceiving; set·ting a trap; con·fus·ing

    Произношение

Избранное