kompozisyon

listen to the pronunciation of kompozisyon
Турецкий язык - Английский Язык
{i} composition

Your composition is the best yet. - Kompozisyonun yine de en iyisi.

This composition is so badly written than I can not make out what he means. - Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

compo

Her English composition has few mistakes. - Onun İngilizce kompozisyonunun beş hatası var.

This composition is so badly written than I can not make out what he means. - Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

art, mus. (a) composition
composing, arranging, composition
composition, short essay
essay

Bir kompozisyon yazabilir misin?.

He gave us an essay to write during the vacation. - O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.

If you stick around after class, I can help you with your essay. - Dersten sonra takılırsanız kompozisyonunuzda size yardımcı olabilirim.

composition of
design
kompozisyon ve alıştırmalar
composition and exercises
kompozisyon 
(Fotoğrafçılık) composition 
edebi kompozisyon
literary composition
Турецкий язык - Турецкий язык
Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi
Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
kitabet
KOMPOZİSYON
(Hukuk) Görünüş; bir araya gelmeden oluşan bütün; iyi yazmanın öğretilmesi için yaptırılan çalışma
kompozisyon
Избранное