having sufficient power, force, or efficacy, for the object

listen to the pronunciation of having sufficient power, force, or efficacy, for the object
Английский Язык - Турецкий язык

Определение having sufficient power, force, or efficacy, for the object в Английский Язык Турецкий язык словарь

available
{s} mevcut

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil. - We are sorry, the person you are trying to contact is not available.

available
müsait

Doktor şimdi müsait değil. - The doctor is not available now.

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

available
{s} var

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir. - The dictionary is now available as an app for Android phones.

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

available
{s} hazır

Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız. - We can do nothing but wait for a while until the seats are available.

Servisler hazır olacak. - Shuttles will be available.

available
olası
Английский Язык - Английский Язык
available
having sufficient power, force, or efficacy, for the object

    Расстановка переносов

    ha·ving suf·fi·cient power, force, or efficacy, for the ob·ject

    Произношение

Избранное