harcanmak

listen to the pronunciation of harcanmak
Турецкий язык - Английский Язык
to be spent, be expended
slang to be killed, be done in
to be ruined, be expended; to be harmed
to be sacrificed
to be expended, be used up
spent

Less than 1% of the budget is spent on foreign aid. - Bütçenin % 1'inden azı dış yardım harcanmaktadır.

Life is half spent before we know what it is. - Biz onun ne olduğunu öğrenmeden önce Hayatın yarısı harcanmaktadır.

be used up
go on
dissipate
harca
{f} spending

We reduced our spending during the recession. - Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money. - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

harca
spend

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

harca
{f} spent

Many years have been spent in building the tower. - Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.

He spent all the money that his friend had lent him. - Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.

harca
pay out
harca
expend

They will need to reduce their expenditures. - Onların harcamalarını azaltmaları gerekecek.

The expenditure totaled 200,000 yen. - Harcama 200.000 yen'i buldu.

harca
payout
Турецкий язык - Турецкий язык
Harcama işi yapılmak, harcama işine konu olmak
harcanma
Harcanmak işi
harcanmak
Избранное