Tom görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam. - Tom is a handsome man, apparently in his thirties.

Onun için görünüşte o sorumlu. - He is apparently responsible for it.

Belli ki o adam bizi yanıltıyor. - The man is apparently deceiving us.

Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor. - Apparently, Tom doesn't like Mary.

Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi. - Tom was apparently very convincing.

Görünüşe bakılırsa Tom henüz kirasını ödemedi. - Tom has apparently not yet paid his rent.

Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım. - I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.

Görünüşe göre, otobüs geç kaldı. - Apparently, the bus is late.

Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı. - Tom apparently believed what Mary said.

Anlaşılan, onu yapan kişi Tom. - Apparently, Tom is the one who did that.

Anlaşılan o eski püskü daire boş. - Apparently that shabby flat is vacant.